T.C YARGITAY
Esas No:2013/23209
Karar No:2014/5772
7. Hukuk Dairesi
Karar Tarihi: 12.03.2014
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde muhasebe koordinatörü olarak 30.04.2001- 29.04.2002 tarihleri arasında çalıştığını, E.. D..’ın sorumluluğundaki kasayı denetlediğinde kasada açık olduğunu tespit ederek işverene bildirdiğini, iş akdinin kıdem tazminatına hak kazanmasına 1 gün kala salt kıdem tazminatı hakkından mahrum bırakmak için haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğini, maddi zarara uğratıldığını, ayrıca yıllık izin kullandırılmadığını iddia ederek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı ile maddi tazminat ve yıllık izin ücreti alacağının tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde muhasebe koordinatörü olarak 07.05.2001-29.04.2002 tarihleri arasında çalıştığını, şirket genel müdürlük muhasebe departmanının uyarısı üzerine müşterilerinden “T.. T..” unvanlı şirketin 03.11.2011 tarih 04269 numaralı tahsilat makbuzu ile 2.373,00 TL fatura bedelini ödediğini, ancak söz konusu bedelin davacının mahiyetinde çalışan muhasebe memuru E..D.. imzasıyla tahsil edilmesine rağmen kasaya dahil edilmediğinin anlaşıldığını, ayrıca yine yapılan kontrolde davacının mahiyetindeki muhasebe memuru E.. D..’ın zimmetinde para kaldığının tespit edildiğini, C. Savcılığına şikayette bulunulduğunu, kasadan sorumlu muhasebe koordinatörü olan davacının tüm kayıtları tutmak ve kontrol etmekle yükümlü olmasına rağmen mahiyetinde çalışanlar üzerinde gerekli kontrol ve denetimleri yapmayarak görevini savsakladığını, bu sebeple şirketin zarara uğramasına yol açtığını, iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığını, çalışma süresinin 1 yılı aşmadığından kıdem tazminatı ve izin hakkının doğmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, SSK işe giriş bildirgesi, SSK hizmet döküm cetveli, işyeri kayıtları, taraf iddia ve savunmalarından davacının davalı şirkete ait işyerinde 07.05.2001-29.04.2002 tarihleri arasında 11 ay 22 gün süreyle çalıştığı, davacının iş akdinin 1 yıllık hizmet süresinin dolmasına çok az süre kala salt o haktan mahrum bırakma amacı ile feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin
ücreti alacağının kabulüne Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 / 2 diğer taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Davacının davalı işyerinde hangi tarihler arasında çalıştığı ve hizmet süresinin bir yılı aşıp aşmadığı konularında uyuşmazlık konusudur. Davacı 30.04.2001-29.04.2002 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı ise davacının davalı işyerinde 07.05.2001- 29.04.2002 tarihleri arasında çalıştığını savunmuştur. Davacıya ait SSK hizmet cetveline göre davacının davalı işyerinde 07.05.2001-29.04.2002 tarihleri arasında çalışma kaydının olduğu tespit edilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının
07.05.2001-29.04.2002 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde 11 ay 22 gün çalıştığı tespit edilmiş ve davacının iş akdinin 1 yıllık hizmet süresinin dolmasına çok kısa bir süre kala feshedildiği, salt 1 yıllık sürenin dolması ile hak kazanacağı izin ve kıdem tazminatı hakkından mahrum bırakmak amacıyla bu fesih işleminin gerçekleştirildiğinin dolayısıyla davalının kötüniyetli olduğunun kabulü halinde davacının hak kazanacağı kıdem tazminatı ve izin ücretinin hesaplandığını, böyle bir
kötüniyetin bulunmadığının kabulü halinde ise davacının hizmet süresi 1 yılın altında bulunduğundan süre itibariyle izin ücretine ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağı belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece kararın gerekçe kısmında sadece davacının 30.04.2001 tarihinde işe başladığı iddiasını değinilmiş, ancak bu tarih itibariyle davacının işe başladığının kabul edildiği yönünde herhangi bir gerekçe bildirilmemiştir. Tam aksine mahkeme davacının davalı şirkete ait
işyerinde 07.05.2001-29.04.2002 tarihleri arasında 11 ay 22 gün süreyle çalıştığını kabul etmiştir. Tanık beyanları da davacının 30.04.2001 tarihinde işe başladığı yönündeki iddiasını ispatlar mahiyette değildir. SGK hizmet cetvelinden ve dosya kapsamından davacının 07.05.2001-29.04.2002 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı sabit olup, davacının çalışma süresinin 1 yıllık süreyi aşmaması nedeniyle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına hak kazanamayacağı açıktır. Bu nedenle, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Bir Yorum Yazın